Biz bildiğimiz senaryoları izlemeyi çok severiz,bu akşam Aşk-ı Memnu’yu bitirdik sonunda. İzleyen herkes de biliyordu sonunu . Peki biz sonunun nasıl olduğunu bildiğimiz senaryoları hep böyle izlemeye devam mı edeceğiz. Senaryosu değişmeyen yıllardır takip ettiğimiz bir dizi daha var. Ama bu dizi de insanlar rol icabı ölmüyor. Ama senaryo devam ettikçe yan oyuncalar rollerini çok iyi yapıyor. Eyyamcılar bi yandan alın bayrakları çıkın sokaklar, oturduğu yerden ahkam kesenler bir yandan “bunların bizden ne eksiği var ben ile aynı demokratik haklara sahipler aynı okullarda okuyorlar”, süslü medya ise tabiki her yandan. Halk ne yapsın, neden uğraşsın onun yerine düşünenler karar verenler varken ne gerek var şapkayı önüne koyup düşünmeye bu iş nasıl çözülür diye. Halk eyyamcılara uyar alır bayrağını eline , ilkokul çocuğunu öyle bir yetiştirir ki aynı topraklarda yaşadığı kardeş halkını uzaylı zanneder, gördüğü yerde kafasını kopartmak ister ve gün gelir kendi büyükleri gibi o da aynısını yapacak yaşa gelir, hiç görmediği , ne olup bittiğini bilmediği topraklardaki insanlar için ahkam kesip kelle uçurmaya devam edecektir; damdan düştü kurbağa salladı kuyuruğunu bunu gören jandarma aldı götürdü onu mezarını kazdılar mezar taşına şunları yazdılar, damdan düştü kurbağa…… Ama artık bu senaryonun değişme zamanı gelmiştir insanlar cenaze kaldırmaktan bıkmıştır. Bu senaryoyu değiştirebilecek olan tek güç kürt halkıdır. Pkk terörünü ancak bütün Türkiyenin empatisini kazanmış bir kürt halkı durdurabilir . Kürtler pkk değildir ama pkk yi dağdan indirebilecek olan güçtür. İşte bu yüzden bu sorunun çözümü için sorunu yaşayanların fikri alınmalıdır . Sahte açılımlarla , oy ve rant peşinde olanların yapabileceği bir iş değildir. Kürtlerin sorunları çözüldüğü zaman taşeron pkk nin bahanesi kalmayacaktır. Bu ülkede insanlar artık ölmesin köşede ki fırıncı abiye oğlun şehit oldu diye haber gelmesin , kürt anasına oğlun dağda vuruldu demesinler.