22 Aralık 2009 Salı

20 Aralık 2009 Pazar

"HAYDE .... "

Hayde ….!

Duyduğum bu iki kelimeyi hayatımın en güzel, beni en savunmasız bırakabilecek seslerinden dinliyor bile olsam bu iki kelime kabusum olabiliyordu. “Haydi ..” ile başlar sonu o an yapılan işe göre şekillenirdi. Di diyorum çünkü işler tersine dönmeye başladı . İyi midir kötü müdür bilemem ama azından “haydi …” kalıbı ile rahatsız edilmemek çok güzel ..

Eğer sizin de başınızda ki büyükleriniz gelişime açık fakat sizin peşinizde koşturmaktan vakit bulamayan siz büyümeye başladıktan sonra artık yeni bir hayat olan sanal aleme, bilgisayar başına geçti ise ne demek istediğimi çok iyi anlayabilenlerdensiniz. Çünkü bu geçiş çok sancılı olur; fakat hayatınızda kaybedeceğiniz sadece o kalıp olur “haydi …”

52K modem ile nete bağlanırsınız bir şey indirmeye çalışıyorsunuzdur. İçerden ses gelir

-haydi yemeğe(ebebeyn genelde anne)

-Bi Dakkaaaaaaa

-Haydi çorban soğuyor

-TAMAM yaaaaa

Tabi bu sadece bu iki kelime ile kalmaz tehditkar olaylara doğru dönmeye başlar.Bi anda bilgisayarı elektriğe bağlayan kablonun fiş kısmında bir el belirir.

-Kalkıyor musun ? Fişi çekeyim mi?

-yapma yapma yapma. Tamam kalktım bak valla kalktım.(sağ el hala fare de tik tik tik)

Saatlerce emek vermişsiniz bekliyorsunuz o anda ağlamaktan başka çareniz yoktu karnınıza ağrılar girer. Bütün kozlar onun elindedir. He bide araya bir şey sıkıştırayım bu kalk çekerim fişi masaüstü pcler varken moda idi bunun işe yaramadığı bir an gözümde canlandı.

Masaüstünden dizüstüne geçiş süreci saat baya geç olmuş kuzen yatakta üzerinde dizüstü tehditkar sözcüklerle fişe yaklaşan teyzem

-kapat artık yarın okula gideceksin

-tamam ya kapatıyorum

-Çekiyorum….

-ya dur şunu da bi okuyum

-Çektim ……

Oda ne dizüstünün pili ile hayat devam ediyor. O andaki galibiyet paha biçilmezdi. Koşup koşup çimlerde dizinin üzerinde kaymak,yengeç dansı yapmak hata abartıp camdan dışarı silah sıkmak canlanıveriyordu zihinlerde.Bir anda savaş psikolojik olarak tersine dönmüştü. Taki modemin de bir fişinin olduğu akıllara gelene kadar. Artık maç bitmişti. En azından 90 dakka bitmişti. Kozu kalmayan gençler harap ve bitap düşmütü.

Fakat UEFA buna bi son verdi. Yeni çıkan kurallarla 90+ zaman dilimlerini oynatmaya başladı. Ve tehditkar anneler, teyzeler bir anda bilgisayar sandalyesinde “haydi yemeğe” “çorba soğudu” “çekiyorum he fişi” bu kalıplar yerine “ya benim facebookum açılmıyor.!”,”buna nası foto ekliyoz”,”şu bilgisayara her şeyi yüklemeyin be virüs kapıyor facebook açılmıyor sonra”(ne alaka ise kesinlikle kendinin yanlış yaptığı gerçeğini kabullenemez) ”aa bak bak …. Kızı kocaman olmuş”

“aa ne ayıp facebookta erkeklerle sarmaş dolaş fotolar koymuş”,”Kızım bu ne herkes her şeyimizi biliyor” gibi cümleler kullanmaya başladı. Peki biz bundan muzdarip miyiz tabiî ki değiliz : )… kanser kalıbından iyidir “haydi yemeğe”, “hadi içeri gel”,”yeter artık gözün ağrıdı”.

Günler güzel geçiyordu. Herkes kendi bilgisayarından memnundu. Derken zaman ilerledi

SENE 2012

-sokacam bu faysbuka haaa ,anne kalk bi yemek yap (bebeler)

-bi dakka şu etkinliği ayarlayım (ebeveyn)

-hadi yaa (bebeler)

-tamam kalkıyorum(ebeveyn)

-bak fişi çekerim (bebeler) (suratta pis bi gülüş.)

-laptopu daha yeni şarj ettim salak ahaha J (ebeveyn)

Çocuğun kafada ışık yanar bu zaman dilimini yaşamıştır.

-ha ha modemi çekerim… (bebe)

Zafer çocuğundur pis pis güler

Ama

-salak oğlum/kızım sen nerde yaşıyorsun wınndan,jetten haberin yok galiba biz bu işin tabanından geldik senin gibi pc leri elimize babalarımız annelerimiz vermedi. Biz çocuklarımızın elinden zorla aldık.

-çok mu acıktın?

-evet

-git internetten sipariş et.

5 Aralık 2009 Cumartesi

hayatımın dayağı : )

bu mevzu biraz eskidir vakti zamanında üst katın balkonundan aşağıda annem,halam ve komşunun bulunduğu mahalliyi yukardan serinletmeye çalışmam sonucunda gelişmiştir. Dayağın ayrıntılarına girmeyecem o kadar uzun yazı hiç yazmadım çünkü : )

olayın geçtiği zaman yaz aylarından ağustosun ortaları

-yağmur mu yağıyor ya ? (rahmetli komşumuz (topumuzu tığ ile patlatmıştı ama olsun dünya iki günlük))
-yok be bulut yok havada(annem)
-anam vasfiye... (beni yukarda farkeden halam)
-vasfiye yapma (annemin elinde beni farkeden halam)
-Türkan sen karışma... (anlaşıldığı üzere annem)

nese gerisi teferruat yıllar sonra annemle bu olay üzerine geçen konuşma.. msn den hemde artık teknolojiye ayak uyduruyoruz...

01:46) OmboZ:hım
(01:46) vasfiye:gördüm onu
(01:46) OmboZ:hım tmam annecım
nıye öle dedın stutyo dıye
(01:47) vasfiye:sendemiydi oresimler
(01:47) OmboZ:ya vardı pc de
(01:47) vasfiye:fotografçida çekildi
(01:47) OmboZ:bılıyorum da neden
öle yazdın oraya onu anlamadım
(01:48) vasfiye:yanlışmı yazdım halıya işemiş sin demişler orası ev değil diye belirttim
(01:48) OmboZ:: ))
(01:48) vasfiye:mine yatmadımı
(01:48) OmboZ:yok ıyıde stutyoya da ıserım
: ))
mıne yattı
(01:50) vasfiye:tm benim oğlum sidikli değildi bi sefer işedide ne olduğunu gördü
(01:50) OmboZ:: ))
(01:50) vasfiye:gül
gül
(01:50) OmboZ:sımdı o kotu gunlerı hatırlamın alemı yok : ))
(01:50) vasfiye:dimi
(01:50) OmboZ:cok pis dövmustun ya
(01:51) vasfiye:hak etmeyen başa
(01:51) OmboZ:hadı oradan öle ınsan mı dovulur : ))
kurbanlık sıgıra yapılmaz o muamele
(01:51) vasfiye:o dayağı yemeseydın daha çok tepemize işerdin
(01:52) vasfiye:tv de sığırı nası kesti
(01:52) OmboZ:he ya
(01:52) vasfiye:kasap
(01:53) vasfiye:iyi geceler öptüm





iyi geceler...

28 Kasım 2009 Cumartesi

bu diyalog değil..

Bir sana bir de bana

bulutların üstünden
bıraktım ben kendimi
sonunu düşünmeden
duygular sarınca beni
gizlice tuttum elini
yüzüne baktım usulca
gözlerin fısıldadı ah
mutluluğu yavaşça
çiçeklerin kokusu
dalgaların şarkısı
rüzgarın fısıltısı
bir sana bir de bana
bahçede hanımeli
gökyüzünde yıldızlar
yağmurun narin sesi
şimdi bir anlamı var
aşk nasıl da kırılgan
sus dedim ama olmadı
kalbimden ismin geçti ah
kimseler duymadı
çiçeklerin kokusu
dalgaların şarkısı
rüzgarın fısıltısı
bir sana bir de bana

27 Kasım 2009 Cuma

Dört tane Rize linin Kurban Maceraları

Uzun zaman aradan sonra annemin günaydını ile uyandım
-günaydın hadi kalk namaza
-geliyon mu lan kesmeye gidecez direk namazdan(bu babam anlamışsınızdır)
mutlu ama sürünerek kalktım
nese abdest aldım falan indik geldiler aldılar bizi babamın kankisi onun oğlu 4 kişiyiz. Bizimkiler canı tez adam oldukları için sıra beklemeyi pek sevmezler o yüzden Karakük'e 80 km uzakta Kastamo'nuya bağlı İğdire gidiyoruz. Planda işte gidebildiğimiz kadar gidip namazı kılıp devam edecez..
-bas lan sarı camiye yetişelim(babamın arkadaşı)
-ya yetişemeyiz baba ,girelim şuraya (oğlu)

garip ama buraya kadar herşey normal hemde bu 4 kişilik grup yarım saati aşkın süredir beraberken.

nese tabi herkes birbirini biliyor kimse camide yan yana oturmadı babam önumdeki saf ta babamın arkadaşı 5 saf önde babamın arkadaşın oğlu 3 sıra arkamda çabuk kaçarız diye kapının önüne oturmuş ama baktım namaz sonunda ilerde idi .. cami biraz soğuktu da : )
bekliyoruz falan caminin içi beton daha yeni yapılıyor afedersiniz götüm buzdolabının buzluğu gibi oldu. ama sadece benimki olmamış tam namaza duracaz hoca eline mikrofonu aldı
-değerli cemaat ben bi 15 dakka içinde geliyorum abdest tazeleyecem....
eyvahh... ben 15 dakka sonra gelecem deyince ben hocanın gusul abdestine gittiğini sandım.. onumdekı safta duran babamı dürttüm
-şiştt geçsene baba imamın yerine : ))
-sus lan
babam uzunca süre oflularla beraber takıldığı için yarı hoca sayılır.

10 dakka falan geçti hoca geldi.. babamın arkadaşı hocayı gördü

-Hoca biraz çabuk ol ya senin götüne güven olmuyor ..


bu arada emin değilim de benimde abdestim bozulmuş olabilir.
ilk vukuatımızdan ayrıldık harala gürele gülüyoruz falan yarım saat sonra gideceğimiz yere ulaştık. Bizim oraya gitmemizin sebebini söledim sıra mevzu hemen kesip işlerimizi halletmek için, bu ben ve babamın ark oğlu için ikinci sırada çünkü oradaki kesimi yapan mandıra sahibi kurbanlık alanlara kahvaltı hazırlıyor klasik köy kahvaltısı köy tereyağı,kuşburnu 1o kalem mal daha sayabilirim hepsini saymayacam canınız çeker.. yani biz ikimiz bi kurbalığın değerine yakın kahvaltı yapıyoruz. He sobanın yanında oluyor kahvaltı köy ekmeğinin üzerinde yağın eriyişinden biraz bahsetsem kafanızda canlanır sanırım.
zaman ilerliyor yani yaklaşık 40 falan dakka oldu caminin hocasundan sonra hala hayat normal gidiyor derken... yani biz normal olduğunu sanarken aslında 33 dakkada olaylar gelişmeye başlamış..
Dedim ya bizimkiler canı tez hızlıca geldik ama Karabükten bi tanıdıkları daha önce gelmiş bizden önce kestiriyor. tabi burunlarından solumaya başladılar..
içerde kahvaltı yapıyoruz
- ulan o puşt varya dün geceden gelmiştir (babam)
- namazıda burda mı kıldıkı lan?(b.a)
- evet abi (arada yandan kızın biri lafa girdi)
- ulan o varya kahvaltı yapcam diye 3 gün yemek yememiştir (b.a.o) : ))

ama adama sallamaya devam ediyorlar baya baya sallıyorlar lan az değil
yandan daha demin lafa karışan evin kadınlarından sandığımız hahım söze karıştı

- ben buradayım
- ne olduki
- ya ben Mehmet in karısıyım
Mehmet salladıkları adam..

yani o sıradaki yüz ifaedesine şahit olmanızı isterdim : ))
tabi bızımkıler biraz fırıldak oldukları için mevzuyu cevırdıler falan
babamlar gitti biz hala masadayız sanki evsahıbı gıbı masada diğer kurban keseceklerle de yedik hatta artık masaya o kadar hakimiz ki;
-gel abi gel kuşburnu reçeli ye on numara olmuş..

bügün 4 de 4 yaptık helal olsun bize 2 sini anlattım..

kurban keseceklerin yani ortakların hepsi geldi hesap çıkarmışlar kişi başı 470 lıra tutuyor babamıın arkadaşının oğlu paraları topladı normal şartlarda 2800 lira çıkması gereken para 3270 lira çıkıyor alla alla kafalar karışık bida sayılıyor paralar.
sonradan mevzu anlaşıldıki danaya altı kişi girdiklerini sanan babamlar yanlış saymış : ) biz danaya 7 kişi giriyormuşuz : ))

26 Kasım 2009 Perşembe

ben hep böle yapıyorum!

Bu olay olalı epey oldu ama bu akşam bahsi açılınca yazayım dedim..
2 sene okuyup 4 tane ev değiştiren kardeşimin 3. evini taşıdık nese yerleştiriyoruz evi anten bağlantısı, kıldır tüydür derken kardeşimin ev arkadaşının annesi dekadıncağız banyoya girişmiş temizliyor tipik karadeniz kadını ağzına yazmayı tutmuş dökmüş temizleyicileri foşur foşur yıkıyor birden

-ayy yine başım döndü
diye seslendi
koşturuk tuttuk kolundan, otutturduk salona

-ne oldu teyze hayrola dedim
-hep olur evladım bana böyle
-nasıl yani?
-olum böyle işte ne zaman banyoyu temizlesem başım döner benim
-garip ya
-he olum
-teyze sen nasıl yıkıyorsun banyoyu
-oğlum işte tuzruhunu çamaşır suyunu karıştırıyorum suyla yıkıyorum
-ne
-ben hep böle yapıyorum

içimden "teyze sen bu zamana kadar tesadüfen yaşamışsın allah seni sevdiklerine bağışlamış" dedim. Sonra da bilinçlendirme çalışmaları falan...

25 Kasım 2009 Çarşamba

sakat bırakan cevap

Eski dostlarımdan biri akşam misafirliğe gelir bira,muhabbet,maç derken zaman ilerler bu arada maç çok heyecanlıdır. Ama gelen eski dostun gitmesi gerekmektedir.
Koştura koştura misafir indirilir aşağı yolcu edilir bi koşturma da geri gelirken aklımda maç dönmektedir..

içeri girmeden,ayakkabılarımı çıkartırken

-lan olum şişt maçta bi değişiklik var mı?
-zaman 4 dakka ilerledi(ev arkadaşım3)
-'^+%&/'


Bu arada United a da çok pis çaktık...

Helallik (herseferinde diyalog yazmaktan sıkıldım)

Kurban kesilmiş çeşitli işlemlerden geçmiş mideye gitmeden önceki son aşamasına getirilimiş durumda dolapta bekler. Gariban öğrenci bayram dönüşü yeni memleketine gitmek için yavaştan yavaştan hazırlığını yapar... öğrencinin dönüş sonrasında etlerle ilgili birsürü planları vardır.. Eşşek yükü bavulun içine tıkış tıkış kıyafetler üzerine de Kurban etleri sığdırılmaya çalışılır.
Anne öğrencinin kafasındanki Tilkileri anlamış olacak ki bi anda durur gözlerini velisi olduğu öğrencisine diker, çakarlar başlamıştır yanmaya...

-Lan bu kurban etleri ile Rakı içersen valla hakkımı helal etmem sana... Şaşırma
- !!!!! _ _ _ _ _






Buna yakın bi hadise ramazanda ceryan eder....
kız kardeş pardon ihbarcı kız kardeş "anneee bu oğlun ramazan da içiyor"

-Bak tamam bu zamana kadar olmuş olabilir ama bundan sonra ki ramazanlarda içersen valla hakkım helal etmem..
bağışlayıcı annem bundan önceki günahlarımı silmiştir ...

24 Kasım 2009 Salı

diyalog4- Çorum

facia 1

misafir bekliyoruz.. Bizim evin önünden otogara direk otobüs firmalarının servisi kalktığından yakın dostlarımızdan biri misafirimiz olacak..
gelmesine bi iki dakka kala çok üşüdüğüm için salondaki yorganın altındayım vucut ısımı düzenlemeye çalışıyorum

misafir yavaşça görülür yarım kapından

-o ... hoşgeldin (ben)
-hoşbulduk (misafir)
-oo saçlarımı kestirdin lan sıgatler olsun (ben)
-o ne lan saça bak ahahahah (evarkadaşım2)
-ama Çoruma gidiyon demi hacı normal (evarkadaşım2)
- :))))))))



facia 2
bu akşam bize misafir olan arkadaş rotary kuluplerine merak sarar bildiğimiz tanıdığımız bi hocamıza sokulur...

-hocam bu rotary kuluplerine nasıl giriliyor biz istesek girebilir miyiz?
-olabilir
-peki hocam yani nereli olduğum falan çok önemli mi?
-yok ya öyle bir sorun olmaz

sessizlik

-nerelisin sen?
-Çorumluyum hocam
-hımm... o biraz sıkıntı yaratabilir..

diyalog3-tequila

Herzamanki gibi oturulan yerde bitlenilmiş...
-şiştt içsek mi laa (böcek odaya salınıyor)
-ne iççez
-şişttt içsek mi ki la

ahali çoğunluğu bularak ne alınacağına karar verilmiş,gidilmiş alınmış gelinmiş..

ben de dışardan geldim.

-ne içiyonuz la
-tekila koçummmm
-hani paranız yoktu lan
-eksiye girdik olum

bir süre suskunluk

"tekila koçum" diyen şahıs
-Allah günah yazmasın da ne kadar kötü tekila ya... (yanaklar kıpkırmızı :))
- @!T'+YT!'U+!T+!!

diyalog2-Son bulamayan ve bulmayacak olan soru

Yine odamdayım kitap okuyorum (yalana bak ya msn de lak lak yapmıyorsa eğer,kucağında da kitap ) çok pis dalmışım mutfaktan yükselir o son bulmayacak olan soru..

-ÖÖmeererrrrrrrr
- haaa
-bagk bişey soracam ama tüm içtenlighinle cevap verecen
-sooooorrr
-Ama söz ver
-Tamam lan sor merak ettim
-Ömer mısırla aranda ne var!
- @!%&/(^/^)^r



-Mısırla aran bozuk olduğu söleniyor...
-hı
-Bagk olum milli eğitim heyecan yapmış müfredatı değiştirecekmiş..



-Ömmeerrrrrr
-hee
-mısır seviyon mu?
-Seviyorum ulan seviyorum......

Şantiye diyalogları 1

onay ekibi gelmeden işin bitirilmesine çalışan bir gün. neyse oradan kaynak, buradan kaynak, az kıvır, ileri çek,acık da dayandın mı tamam....


-lang olum bu kaynağa acuk kırmızı biber döktün mü ne sızdıma ne bişiy lan
-Öle de amına koyuyor borunun çürütüyor
-sikeyin çürümese laa

diyalog1-Benden selam söleyin!!

Gün bunalımlı sınavlar, sorular zaman çaresizce akıp gider, derken kapı açılır.. Yüzünü görünce dudakların o pis yandan gülüşü yapar çünkü içeri giren insanların arayıpta bulamayacağı cinsten olan ev arkadaşındır.

-Ganka ben gidiyorum
-Nereye lan?
-Erkan Oğurun konseri varmış
-Nerede?
-Ankarada gelecen mi sana da bilet aldırayım mı?
-Yok olum sınavlar var kıpırdayamam.Paramda yok
-Taaaaam sen bilirsin.


biraz ilerler kapıdan çıkmak üzerdir..

biraz yüksek ve hoyrat bi ses tonu ile seslenirim,

-laggnnhhhh olum
-ne var lan?
-benden selam söle eski aşklarıma( melodik)
-Aleyküm Selammmmm...